Ilık su banyoları: 33-37 derece ısıdaki su ile yapılan banyoların kan damarlarım genişletici ve kasları rahatlatıcı etkileri vardır. Bu nedenle ılık su banyoları felçlerde, kas tutulmalarında ve iltihaplarında, deri ve eklem iltihaplarında uygulanır. Sinirleri gevşetici etkisi nedeniyle, gece yapılan ılık su banyolarının uyku getirici niteliği bilinmektedir. Banyo süresinin 15-20 dakika arasında olmasına dikkat edilmelidir. Her banyodan sonra soğuk duş yapmalıdır. Uzun süreli banyolardan sonra dinlenmenin yararı vardır.
Soğuk su banyoları: Su ısısının 15 dereceden fazla olmaması gerekir. Metabolizmayı ve sinir sistemini etkilemesi yönünden oldukça yararlıdır. Bu nedenle, aşırı şişmanlık, şeker hastalığı, eklem iltihabı ve romatizmal durumlarda başarıyla uygulanan bir tedavi yöntemidir. Ayrıca, kan dolaşımının düzenlenmesinde ve damar tıkanıklıklarında etkilidir. Soğuk banyolar vücudu dinçleştirir, ama yalnızca yerel uygulanan soğuk banyoların uyku getirdiği ve yorgunluğa neden olduğu saptanmıştır. Soğuk duşların 4-20 saniyeden uzun sürmemesinde yarar vardır. Ayrıca, sabah yataktan kalkıldıktan sonra yapılan soğuk banyoların etkileri daha olumlu sonuçlar vermektedir.
Aşırı sıcaklıklardaki banyolar: Isı 39-41 dereceye kadar yükseltilir ve banyo tamamen doldurulur. Bu tür banyolar klinik ya da kaplıcalarda bir doktor yönetiminde uygulanmalıdır. Bu banyoların romatizmal durumlar, metabolizma bozuklukları, böbrek ve sinir hastalıkları ve frengi gibi uygulama alanları vardır.
Sıcak su banyoları: Sıcak Su Banyosu Su ısısı 38 derecenin üstünde olan banyolardır ve etkileri soğuk banyolar gibidir.Değişken ısılı banyolar: İki ya da üç ısı değişimi ile yapılır. Her banyo sıcak su ile başlatılır ve soğuk su ile bitirilir. Ilık su süresi 5, soğuk su süresi 10 saniye kadardır. Değişken ısılı banyoların etkileri sıcak ve soğuk banyolar gibidir, ama her iki banyonun yaptığı etkiden yararlanma olasılığı vardır.
Isının aşamalı olarak artırıldığı banyolar. Derideki kılcal damarların genişlemesi ile tüm kan dolaşımı etkilenmiş olur. Bu nedenle damar tıkanmalarında ve dolaşım düzensizliklerinde etkilidir. Bu banyolarda ısı 35 derece ile başlar ve on dakika içinde ısı 38-40 dereceye kadar yükselir. Terleme başlayınca banyoya son verilmelidir. Bu banyonun sonunda da soğuk duş yapılması yararlıdır. Aşırı terleme durumlarında, hasta banyodan sonra yarım saat ile bir buçuk saate kadar dinlenmelidir. Banyo için kullanılan sulara doğal bitkilerden elde edilen ilaçların katılması ile banyo etkisinin artırılması olasılığı vardır. Böylece daha uzun süreli reaksiyon sağlanabilir. Doğal otların yararları son derece büyüktür. Özellikle, yulaf otunun kaynatılmasıyla elde edilen suyun banyo suyuna katılması damarları çok az etkiler ve bu nedenle zayıf ve sinirli hastalara, karın, böbrek ve idrar yolları hastalıklarında salık verilebilir.
Baş dışında tüm vücuda uygulanan banyolardan soğuk olarak yapılanlar aşırı şişmanlıklarda 5-10 saniye süreyle, sıcak olanlar ise 5-20 dakika süreyle çeşitli hastalıkların tedavilerinde uygulanabilir.
Ayak banyoları: En etken olduğu yerler ve organlar idrar yolları, cinsel organlar ve kalınbağırsaklardır. Ayrıca, göğüs, boğaz ve baş da etki alanı içine girer. Sıcak ayak banyoları özellikle ısıtıcı olarak yerel iltihaplanmalarda, idrar yolları hastalıklarında, kalınbağırsak bozukluklarında, boğaz iltihaplarında, baş ağrısı ve migrende salık verilir.
Yarım banyolar: Vücudun yalnızca alt bölümü göbeğe kadar suya sokulur. Soğuk olarak yapılan yarım banyolar kabızlık, gazlardan doğan sancılar ve karaciğer büyümesinde etkin tedavi yöntemlerinden biridir. Yarım olarak uygulanan sıcak banyolar çok enderdir. Ama yine de, ısısı artırılan yarım banyolar duyarlı ve zayıf bünyeli hastaların direnç kazanmaları ve kan dolaşımını artırması yönünden bilinçli olarak uygulanabilir.
Oturarak yapılan banyolarda su böbreklere ulaşacak kadar doldurulur. Sıcak, soğuk ve genellikle değişken ısıda yapılabilen bu tip banyolar tüm karın organları hastalıklarında başarıyla uygulanabilir.
Isısı artırılan ayak banyoları: Ateşli hastalıklar, damar sertliği, romatizma ve astım gibi hastalıkların tedavisinde başarıyla uygulanabilir.
Kol banyoları: Kalpteki kan dolaşımını etkiledikleri için önemlidir. Soğuk olarak uygulanan kol banyoları el ve koldaki iltihaplı durumlara, kalbin sinirsel ya da organik hastalıklarına iyi gelir. Sıcak kol banyoları, lif doku iltihaplarında, angina pectoris; yani kalbi besleyen kalp damarlarının hastalıklarında yararlı olur.
Fırça banyosu: Vücudun 35-36 derece ısıdaki su altında kalan bölümü 5-10 dakika süreyle sert bir fırça kullanılarak fırçalanır. Tansiyon düşüklüğü ve dolaşım bozukluklarında uygun olmakla birlikte, yüksek tansiyondan ve deri hastalıklarından şikâyet eden hasta tarafından yapılmamalıdır.Baldır banyoları: Ayakların bir kova içine doldurulmuş soğuk suya daldırılıp yarım dakika kadar tutulması çok rahatlatıcıdır. Bütün vücut dinçleşir ve baldır kaslarının yorgunluğu alınmış olur. Çıplak ayakla karda ya da yerde yürümek de aynı etkiyi sağlar.
Yüz (göz) banyoları: Yüz üç kez soğuk suya daldırılır ve gözler birkaç kez açılıp kapatılır. Yüz banyolarının görme gücünü artırması ve kirpik köklerindeki iltihaplı durumlara iyi gelmesi yönünden yararlan vardır. Sıcak yüz banyoları gözlerdeki her türlü iltihaplı hastalıklarda yararlıdır.
Buhar banyoları: Bu banyolar çoğu kez kısmi olarak ve bazı yararlı otlar banyo suyuna karıştırılarak 10-20 dakika süreyle yapılır. Buhar banyosundan sonra bir süre yatakta dinlenmeli ve ondan sonra soğuk suyla bir duş yapmalıdır. Ayaklara uygulanan buhar banyoları, ayak terlemesi, baldır krampları, güç iyileşen yaralar, romatizmal durumların tedavisinde uygulanan bir yöntemdir.
Ayrıca, idrar torbası, yumurtalıklar, karaciğer büyümesi, böbrek, safrakesesi ve bağırsak koliklerinde, âdet sancılarında vücudun belden aşağı bölgesine buhar banyosu uygulanabilir. Bu takdirde erkeklerin testis torbalarını bir bezle korumaları gerekir.
Başa uygulanan buhar banyosu: Bu banyo solunum yolları iltihaplarında, nezlelerde ve romatizmal durumlarda salık verilir. Kronik kulak hastalıklarının bir tedavi yöntemi de kulak içine bir borucuk aracılığıyla uygulanan buhar banyosudur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder